Toplumdaki mantık ‘’DEVLETE KAPAĞI ATAYIM HAYATIM KURTULUR’’.

Ülkemizdeki insanlarımız memur olunca hayatlarının kurtulacağını düşünürler. Sabah 8 akşam 5 esasına dayalı masa başı hizmet veya diğer hizmetlerde yer almak için deliler gibi sınavlara çalışıp memur olurlar , tabi bir de torpilli vatandaşlarımızı da unutmamak gerek. Hafta sonu ve özel günlerde tatil… Ooo ne büyük bir mükafat değil mi ? Maaş da aylık 2.800₺ - 5.000₺ arasında bir miktar yatsın benden iyisi yok diyen zihniyete soruyorum gerçekten de memurluktan memnun musunuz ? Memnunum diyenlerin hiçbiri hayatlarından gerçek anlamda memnun değiller. Çünkü aldıkları ücretle geçim yapmakta zorlanan insanlar ay sonunu nasıl getireceğiz telaşına kapılıp stres sıkıntıyla mücadele ederek günlerini yaşıyorlar. Maaş yattığı gün paranın çoğunluğu ödeneklere yatırılır. Gelecek ayın maaşına kadar kara kara düşünür insanlarımız. O kadar mutsuz, stresli, sıkıntılı toplumuz ki aramızda pozitif insanları da strese bağlayabilme gücümüz var. Toplumdaki mantık ‘’DEVLETE KAPAĞI ATAYIM HAYATIM KURTULUR’’. Ah kardeşim böyle düşünene kadar memur arkadaşlarınla bir istişare et gerçekten de memurluk iyi bir kulvar mı ? Kendi hayallerin hedeflerini memurlukla gerçekleştirebilir misin bir düşün... Her şeyden önce insanoğlu mutlu olacağı işi yapmalı yoksa mutsuzluğa bağlanmış şekilde Böyle Gelmiş Böyle Geçecek şarkısını söylemeye devam eder. Türk toplumu kadar hazıra düşkün toplum yoktur. En basitinden mutfaktan su almaya üşenen toplumuz... Kendimizi geliştirmek anlamında maddi hiç bir ödenek ödemeden yatırım yapabileceğimiz çok şey varken biz, bundan adam olmaz damgasını evlatlarımıza vuran insanlarız. E tabi sizde haklısınız siz anne baba olarak yan gelip yatmaya alışıp hazırı tüketen bireylerin evlatlarına böyle demesi de normal çünkü sizlerde adam olamamışsınız . Yüzlerinizdeki mutsuzluk ifadesinden çok belli oluyor yarın o evlatlarınız da mutlu olmayacak. Çünkü sizin memur ol yeter zihniyetiyle bilinç altını kodluyorsunuz.... Ülkemizde kendi işini kur diyoruz insanlar onu elinin tersiyle itiyor. KOSGEB gibi bir çok kuruluş destek ve eğitim verip , binlerce TL hibe desteği veriyor. Tüm bu çabalar hayaller gerçeğe dönüşsün diye veriliyor , çalışıp çabalayıp kazanmanın tadını bilin diye ülkemizde değer katın diye veriliyor. Haklarını veren bazı memurlar müstesna hizmet bekleyen vatandaş beklerken bilgisayar karşısında oyun oynayarak oturarak para kazananlar bu ülkeye değer ne katabilir kendine değer biçmeyi başaramamışken .Kendine değer verse önce halkına hizmet eder ardından kendisine.
Aslında ülke olarak zihnen revize edilmeye çok ihtiyacımız var. Önümüze ot konulsa onu yer kalkarız öyle bireyleriz. Kendi işini kuran insanların hikayelerine bakıyorum . Hep sıkıntıyla borçla imtihan olmuşlar ama asla pes
etmemişler ve yolun sonunda patron olarak binlerce lira kazanan saygı değer insan kategorisine girmişler. Bakın size internet gazetesinde gördüğüm bir haberden bahsetmek istiyorum : Nazan Meyram aldığı KOSGEB desteğiyle İstanbul’dan memleketi Bayburt’a dönüp çağrı merkezi sektörüne giriyor ve şuan 40 kişiyi istihdam ediyor. Bunun gibi kimi 3 yıl kimi 5 yıl kimi ise 10 yıl mücadele etmiş ama gerçek anlamda mücadele ederek , emek sarf ederek kazanmış . Biz birimizi üç yapalım diyemeyen insanlar , verilen üç liraya tabi olmakla yetinir; hatta o para da yetmez hırsızlığa krediye faize yöneliriz. Sonra arkamızı toparlayamayız kapımıza icra memurları gelir ve en sonunda intihar ederek hayattan kurtuluruz bu da kurtulmaksa eğer… Halbuki ebedi hayatı ateşe atarız ama farkında olmayız. Biz bize verilen akla saygı duymayız. Kimseye kulak asmayız, asarsak karşımızdaki şahsa küçük duruma düşmekten korkarız. Peki yeni nesil evlatlarımız hani yetişkinlerin dertli olduğu evlatlarımız, eleştirdiğimiz yavrularımız onları karalamaktan ziyade dönüp kendinize baksanız ya.
Çocuk , siz anne babaları rol alır ve hayata bakış açısını belirler. Halbuki evlatlarımızı kendi hallerine bıraksak , fikirlerine saygı duysak ; daha sağlıklı ,bilgili ,çalışkan yavrular büyütürüz. Eğer böyle yapmazsak her şeyden şikayet eden toplum olarak da en ön saflarda yerimizi alırız aman bunun tuzu yok aman bunun demi az der her şeye bir kulp buluruz. E güzel kardeşim sen laf yetiştirene kadar kendini geliştirsene ne ona bunun eline bakarsın. Kendi hayatının patronu olma çabasına girmemendeki sebep nedir ? Risk mi ? Asıl riskin şu anki bulunduğun mevki olduğunun farkında değilsin.Cesaretli ol ki hayatın tadına var, yaşadığını bil. Bir kez olsun kendin için bir şeyler yap. Cesaretli olursan kendine olan inancın da artar saygın da.
Haber kaynağı : https://www.aksam.com.tr/mor-papatya/memleketine-dondu-kosgeb-destegiyle-kendi-isini-kurdu/haber-117496