Polise intikal etmeyen binlerce olay bir köşede duruyorken polise intikal eden olaylarda ise cezaevlerinde bir kaç seneyi geçirip sokağa çıkıyorlar. Ne kadar acıktır ki bir de vergilerimizle besliyoruz.

2018 Şubat ayında titizlikle hazırlanmış sarsıcı bir kitap kaleme alındı . Bu kitap Türkiye’ de ensest gerçeğini bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Küçüklüğümden beri hayallerimden birisi de ülkemizin kanayan yarasını-ensest konusunu- ele alarak bir kitap yazmak idi. Fakat bana nasip olmadan spiker yazar Büşra Sanay’a yazmak kısmet oldu. Türkiye’nin yarayan kanasına ayak basma cesaretinde bulunan ve ismini dünyaya duyuran insan Büşra Sanay ; kalemine ,yüreğine , emeğine sağlık. Ne güzel bir kitap olmuş. Tüm gerçekleri tüm çıplaklığı ile yazman ve en ince detaylarını düşünerek izinlerini alarak hareket etmen beni gururlandırdı. Bu kitabı ve Büşra Hanımı TV kanalları aracılığıyla duymuştum. Kitabın içeriği zaten adından belli idi. ‘’Kardeşini Doğurmak’’(Ensest İlişkiler) Açık söylemem gerekirse , detaya girmeye cesaret edemezdim. Büşra Hanım toplum baskısını gözetmeksizin gerçek olayları bizlere sunması etkileyiciydi. Uzun zaman sonra bir kitap beni çok derinden acıtmıştı. Eee acılar her zaman acıtır... Bu eser toplumumuzu ikiye ayıran bir kitap olmuştu. Bir taraf Büşra Hanımı şiddetle desteklerken diğer tarafta bu elim konuları kanayan yara olarak görmek istemeyenler, ayıp gözüyle bakanlar olarak ayrılmıştı. Eminim ki ayıp gözüyle bakanlar bu tarz istismarları yapmış insanlardır. Yoksa normal akıl sağlığı yerinde olan insanlar ayıp gözüyle bakmaz düşünmezdi. Kitabı uzun süre kasıtlı olarak temin etmedim. Çünkü benim psikolojimi ciddi şekilde etkileyeceğini düşünmüştüm. Birçok kez istismara uğramış birisi olarak. Ama korkularımla yüzleşmem gerekiyordu. 2019 yılında İnternetten sipariş edip elime ulaşınca hem heyecan hem korkuyla ilk sayfasını açıp okumaya başladım ve sayfalarını çevirdikçe gözlerimden yaşlar aktı . Kimi yerde ise kendi yüreğimi ve bedenimi o masum kız çocuğunda gördüm eseri bitirmek kolay olmadı. Hayatımda ilk kez derinlerde dinlenerek kitabı bitirdim. Ama bende bitmiştim... Birçok genç kızımızın istismarcısını öldürdüğü veya yaraladığı için cezaevinde olması trajik komik durum olsa gerek... Neyse Büşra hanıma sosyal medyadan memnuniyetimi belirten bir mesaj attım. Okumayanlara şiddetle okumalarını tavsiye ediyorum. Buradan da Büşra Hanım’a teşekkür ediyorum... Evet, ülkemizin hemen hemen her gün kanayan bir yarası olan istismara kimse ‘’DUR’’ diyemiyor .Devlet büyüklerimiz gerekli adımları atmıyor. Her sabaha bugün hangi kızımıza erkeğimize eller dokundu diye uyanıyorum. Sonuç aynı olsa da değişen bir şey yok. Polise intikal etmeyen binlerce olay bir köşede duruyorken polise intikal eden olaylarda ise cezaevlerinde bir kaç seneyi geçirip sokağa çıkıyorlar. Ne kadar acıktır ki bir de vergilerimizle besliyoruz. Yazacak
çok şey olsa da son cümlelerim GERÇEK SUÇLULARA GERÇEK CAYDIRICI CEZALAR VERİLMELİ... MÜEBBET GİBİ... İYİ HAL İNDİRİMİ UYGULANMAMALI! İnsan görünümlü yaratıkların aramızda daha fazla dolaşıp toplum vicdanına tekme atmadığı bir güne uyanmak dileğiyle…