Hayaller Gerçeğe Yakalandı

Hayaller Gerçeğe Yakalandı

‘’Pes Etmeyen ve İnananlar Kazanır’’

Bu gece geleceğin hayalini kurarak sabahladım. Her şeyi dağılmayacak şekilde özenle yerine koydum. Günün ilk ışıkları penceremden odama süzülürken uyanmıştım. Saatlerce hayalimi yerleştirdim. Biraz yorulduğum doğru , beyin fırtınası yapmak zor işmiş.Hayal kurmak nedir ? Hayaller gerçeğe yakın mı olmalı ? Hayaller gerçekçi mi olmalıydı ?Evet, bu soruların cevaplarını merak ediyorsan okumaya lütfen devam et... Kendim, konferans salonunda büstün olduğu yerde yüzlerce kişinin alkışlarına alkışla karşılık veriyordum. Elbette benim alkışımın sesi duyulmuyordu ama görülüyordu. Çıkardığım romanım ülke çapında ses getirmişti ve bu sebepten bu salonda bulunuyordum. Organizasyonu sağlayan Müdür Bey nereden nereye geldiğimi, hangi yollardan geçtiğimi 30 dakikaya sığdırarak anlatılmasını istedi... Vay be , koskoca 30 yılım sadece 30 dakikaya sığdırma şansı verilmişti. Nereden başlamalıydım , nerede virgül koymalıydım ? Buraya gelen kitleyi kitabın almalarını nasıl sağlardım? Bu bir fırsat ya da dezavantaj olacaktı. Bu dakikaları iyi şekilde değerlendirmeliydim. Bu sahne benim hayatımın kalan kısmının ilk adımı olacaktı... Önce 1-0 yaşama çelme taktığım kuvözdeki minik Aylin’in dünyasıyla başladım. Sonrası ise çorap söküğü gibi geldi. Çocukluğumu anlatırken gülerek anlatamadım gözlerim dolmuş vaziyette anlattım. Daha sonra lise dönemimde ki E tipi Cezaevini andıran lise hayatımı anlattım. Tam bir yıl okula alışamadığım ve sonrasında elimden tutan öğretmenim sayesinde mezun oluşumu anlattım. Üniversite hayalimi ve hayatın bana yaşattıklarını anlattım. Elbette bu süreçte 1 ay hastanede yattığım ve o yatakta hayalini kurduğum şu anki hayatımı düşündüm. Elbette kolay olmayan o yılları yüzüme kondurduğum tebessümle önüme çıkan her bir engebeli yolları nasıl aştığımı anlattım. Sonra ise hayatımın 365 derece değişip nasıl başarıya ulaştığımı gözlerimdeki ışıltıyla anlatmaya devam ettim ve son olarak sözlerimi ‘’Pes Etmeyen ve İnananlar Kazanır’’ cümlemle sonlandırdım. Salonda büyük bir alkış furyası kopmuştu .Benim ise gözlerimden akan yaşlar hayalime kavuşmanın mutluluğundan birazda anılarımı tazelemekten akıyordu.Salon çıkışına hazırlanmış bir masa üzerine konulmuş kitaplarım beni bekliyordu ve o kitapları imzalatmak için hikayemi dinleyen sevgili öğrenciler sıraya girmiş, heyecanla sıralarını bekliyorlardı. İmzaları attıktan sonraki sürecim ise: Evimde beni bekleyen kendime koştum. Gururun, azmin ve mücadelenin vermiş olduğu haklı bir başarıya sahip olmuştum . Aynanın karşısına geçtim ve deliler gibi BAŞARDIM diye bağırıyordum. Özel hayatımda kimselere yer vermediğim için mutluluğumu kendimle paylaşmıştım. Aile ile paylaşmayı doğru bulmamıştım. Sonuçta onlar elimden tutmaktan ziyade beni her daim kullandılar. Kendimle yaşamayı öğrenmiş kimseye ihtiyaç duymuyordum. Bahçeli evimde bana eşlik eden sadece kedi ve köpeklerim olmuştu. Açılışı yaptığım bu salon sonrası TV kanalları bana ulaşmaya çalışırken, gazeteciler benimle röportaj yapmak istiyordu.
Bu hayal benim kıymetli hazinemdi. Bir gün anbean yaşayacağımı biliyorum. Yağmurun sesi penceremden yüreğime işliyordu sanki. Camıma değen tıkırtı beni gerçeğe bir adım daha çekerken bu hazine birgün açılacak ve gerçeğe dönüşecekti. Biliyorum
 

Aylinin Dünyası

Aylinin Dünyası

Aylinin Dünyası

Aylinin dünyası hakkında yazı