Geldiğin Yoldan Git

Geldiğin Yoldan Git

Gelene HOŞ GELDİN diyebiliyorsak, gidene de HOŞÇAKAL diyebilmeliyiz…
 

Gelene HOŞ GELDİN diyebiliyorsak, gidene de HOŞÇAKAL diyebilmeliyiz…
Hayatlarımıza, hayatlarınıza zaman zaman insanlar girip çıkıyor.Hayatımıza girdiklerini biliyoruz ama hayatlarımızdan çıktıklarının farkına bile varmıyoruz. Hoşça kal kelimesini dahi demeden çıkıyorlar. Bu vefasızlık değil de nedir ? Oysa kahvenin bile 40 yıl hatırı varken birlikte geçirilen günlerin hiç mi hatırı yok ?
Kendimize yapılmasını istemediğimiz davranışları neden biz yapmaktan kaçınmıyoruz ?
Kendi hayatımda çok insanı var ettim hatta varlığında ötesinde baş üstüne koydum.Aşırı fedakar tarafım çok ağır gelmiş olacak ki hayatımdan çıkanların hiç biri bir teşekkür dahi etmeden, hoşçakal kelimesine tenezzül etmeden çıktılar.Girerken izin alanlar çıkarken hoşçakal kelimesini çok gördüler.Bir dönem bu durumu hazmedemiyordum neden sorularına yanıtlar arıyordum. Sanki bir suç işlemiş gibi kendime öfkelenip kızıyordum.Ta ki tecrübe gözüyle bakmaya başladığım ana kadar. Arkalarından üzüldüğüm insanları aslında ben baş tacı ederken kendimi haksızlık ediyormuşum da haberim yokmuş.Artık hayatıma öyle gelişi güzel herkesi almıyorum daha bir seçici davranıyorum.Hani sık dokuyup, ince eliyorum sözü var ya aynen öyle yapıyorum. En azından çok hasar görmüyorum…Hayatımdan çıkan her insan için hayatımdaki rolü bitmiş gitme vakti gelmişti diyorum.Hayatımda olduğu sürede birbirimize ne kattıysak onu görmeye çalışıp sonuç odaklı yaşıyorum.Elbette benimde bazı insanların hayatlarından çıktığım oldu.Ama bir gün olsun soru işareti yaratmadım. Hoşçakal kelimesini esirgemedim kendime yakıştırdığım şekilde veda ettim.
Zaten kendisine ve karşısındaki insana saygısı olanda böyle yapmalı değil mi ? Her insanın hayatımız boyunca yanımızda kalacağına dair bir kaide var mıydı? Elbette yoktu peki bu doğrultu da hayatı yaşamak gerekmiyor mu ? Keşke kalsalar, keşke kalabilsek ama olmuyor.
Güçlü tek başına varlığını sürdüren bir insan olarak, beni büyüten en büyük unsur hayatıma aldığım insanların bende açtığı yaralar olmuştu.İyi ki o yaraların ev sahibi olmuştum.Yoksa güçlü ve tek başına bu hayatı nasıl yaşardım ? Bazen en güzeli gidene güle güle diyebilmek. Ama giderken de derin yaralar açmamalı, göz yaşların sebebi olmamalılar.
Hayatımda hiçbir erkeğin arkasından göz yaşı dökmedim ama ablam dediğim bir insan için çok göz yaşı döktüm.Elimden tuttuğunu sandığım anda aslında kendi çıkarları için elimi tutuyormuş.Ablalık duygusuna hasret bir beni öyle yaraladı ki, asla göz yaşlarıma sebep olan o insanı affetmeyeceğim.
Affetmek her zaman erdemli bir davranış değildir.Kendinize olan saygıdan affetmemek gerekir.

Aylinin Dünyası

Aylinin Dünyası

Aylinin Dünyası

Aylinin dünyası hakkında yazı